34,2772$% -0.05
37,0434€% -0.06
44,5254£% 0.06
3.030,62%0,24
5.106,00%0,33
28 Ekim 2024 Pazartesi
Bayrampaşa’da kafede oturan bir kişi, karşı masasında oturan 16 yaşındaki bir kız çocuğunun fotoğrafını gizlice çekti. Durumu fark eden diğer müşterilerin tepkisi üzerine kaçmaya çalışan şüpheli, sokak sokak kovalandı ve bir grup vatandaş tarafından darbedilerek polise teslim edildi.
Bayrampaşa’da çocuk tacizcisi olduğundan şüphelenilen şahıs çevredeki vatandaşları harekete geçirdi. Vatandaşlar, sokak sokak kovaladığı şüpheliyi darbederek polise teslim etti.
Olay, 27 Ekim Pazar günü öğlen saatlerinde, Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Eski Edirne Asfaltı Caddesi’nde bulunan bir kafede yaşandı. Kafede arkadaşı H.M., ile oturan T.Ö., iddiaya göre, karşı masada arkadaşlarıyla oturan 16 yaşındaki kız çocuğunun cep telefonuyla gizlice fotoğrafını çekti. Durumu fark eden diğer müşteriler, iki şüpheliye tepki gösterdi. Bunun üzerine T.Ö., ve H.M., kafeden ayrıldı. Bazı vatandaşlar şüphelileri bir süre kovaladı.
Şüphelilerden T.Ö. kendisini kovalayan bir grup tarafından Gaziosmanpaşa Karadeniz Mahallesi’ndeki bir ara sokakta yakalandı. Grup, T.Ö.’yü darbedip, o anları cep telefonuyla kaydetti. Bir süre sonra olay yerine gelen polis ekipleri T.Ö.’yü gözaltına aldı. Polisin kaçan H.M.’yi arama çalışmaları ise devam ediyor.
Kurucusu olduğu Anahtar Parti’nin (A Parti) tanıtım programında konuşan Yavuz Ağıralioğlu, ”Memleketin sorunları çözümsüz değil. Ben bir iktidar hasmı değilim. Siyaset bizim için iktidarla bir bilek güreşi alanı değildir” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti’den istifa eden eski Sözcü ve Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’nun başkanlığındaki Anahtar Parti’nin (A Parti) kuruluş dilekçesi, İçişleri Bakanlığı yetkililerine teslim edildi.
Siyasi hayatına başlayan Anahtar Parti, Türkiye’nin 158’inci siyasi partisi olurken tanıtım toplantısında konuşan Yavuz Ağıralioğlu, “Ben bir iktidar hasmı değilim” mesajını verdi.
Ağıralioğlu’nun açıklamalarından satırbaşları;
” ‘Ol’ deyince olduran, bir memleket yükünü çekmek gibi bir iradeyle bizi bu salonlara dolduran Allah’a hamd. Tarihin çetin zamanlarında kaderi çetin bir milletin ödediği onca bedelle tutunduğu bu vatanla başa gelmiş bin bir türlü gailenin altından kalkmış aziz milletim… Bu büyük milletin evladı olmaktan başka payeye ihtiyaç duymayan, memleketin cesur insanları, yol arkadaşlarım hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Memleketin sorunları çözümsüz değil. Vaadimiz sorunlarıyla yüzleşen bir Türkiye. Ben bir iktidar hasmı değilim. Siyaset bizim için millet hizmetini görebileceğimiz nöbet değişimidir. Neyi koruyacağımızı biliyoruz. Muhafazakarlığın iktidarında, korunması gerektiği halde korunmayanları da biliyoruz. Biz Cumhuriyetin ikinci yüzyılına bolluk-bereketle girmiş olacaktık ama olmadı. Siyaset bizim için iktidarla bir bilek güreşi alanı değildir.
Ben milletimi buldum. İkinci yüz yılın başında yaşadığı hiçbir sıkıntıyı hak etmediğini kara kara düşünürken buldum ben milletimi. Biz, milletimizi bu hale getiren, bu fakirliğe sebep olan şeyin keşke bir müdahale, keşke baş edilmez bir kuvvet mazereti olsaydı duygumla söylüyorum; Bu kendine yetebilir bir memleketin, aç gözlülüğüne yetemediğimiz bir siyasi hırsın sonucudur. Bu memleket, kendisi gibi 10 Türkiye’ye yeterdi ama bir zümreye yetemedi.
Memleket ufkunda doğabilecek her partinin, TV’lerde, gazetelerde değerlendirmesini yapan arkadaşlarıma hitaben söylüyorum; neyin tutacağını bilenler olarak buradayız biz. ‘Parti tutacak mı?’ endişelerine konu olan bakışlarını teskin eden bir irade beyan ediyorum. Aziz milletim bilsin, arkadaşlarım da ‘parti tutacak mı’ değerlendirmesine konu olacak endişeyle bakarken sözümüzü duysun istiyorum.
Biz neyin tutacağını bilenler olarak yola çıkıyoruz. Aybüke Yalçın öğretmenin, tebessümünden tutacağız. Eren’imizin adanmışlığından, Ömer Halisdemir’in kahramanlığından tutacağız. Fethi Sekin’in adanmışlığından tutacağız. Ambulansa binerken ‘devletin ambulansı kirlenmesin’ diye ayakkabılarını çıkaran insanımızın edebinden tutacağız. Neyi tutacağımızı bilsin millet. Biz bu salonlarda huzurla konuşalım diye dağlarda şehadeti göze almış kahramanların bileklerinden, yüreklerinden tutacağız. Neyi tutacağımızı biliyoruz, tutacağız. Bu memlekette adaletten ümidini yitirmişler için adaleti tutacağız, ürettiğinin hakkını alamayanlar için alın terinden tutacağız. Tarlalarda gece gündüz çalışan çiftçinin nasırlı ellerinden tutacağız. Kendilerine üniversiteler açılmış, iş imkanı hayalleriyle üniversitelere girmiş, sıkıntı çıkınca iş bulamayan çocuklarımızın hayallerinden tutacağız. Ahlâktan, adaletten, merhametten, mesuliyetten, ciddiyetten tutacağız.
Sayın Cumhurbaşkanı iktidara 2024 yılında geçmiş gibi konuşuyor. Ekonomide bir şey denendi biliyorsunuz. Bu denenmiş olan şey yeni ekonomi kurmayının dilinde şöyle takdim edildi… Hazine ve Maliye Bakanı göreve gelir gelmez ‘Ekonomiyi rasyonel bir temele oturacağız.’ dedi. Kendilerinden önceki dönemi kasteden bu söz, tüm mevkilerde değişikliğe dönse, mesela Cumhurbaşkanı ‘devlet başkanı’ vasfıyla ayrı bir makamda olsa ve ayrı bir cumhurbaşkanı atasa, yönetime getireceği cumhurbaşkanı ‘Devletin yönetimini rasyonel bir temele oturtacağız.’ diyecekti.
Uzun iktidar döneminde canı çıkmamış kelime, içi boşaltılmamış kavram olmadığına şahit oldum. Manası tüketilmemiş isim kalmadı. ‘Adaletle kalkınma’ ismiyle bulduk biz bu fakirliği. ‘Cumhuriyet’ halk ile buluşacaktı, ülke ‘adaletle kalkınacaktı, ‘Memleket’, ‘İyi’likle doğrulacaktı, ‘Gelecek’, gelecekle güçlü olacaktı, dertlerimiz derman bulacak, ‘Saadet’le huzurla Yeniden Refah’a kavuşulacaktı… Bu kavram ve kelime yorgunluğunun, güzel güzel isimler bulup, güzel güzel konuşmalar yapıp, veciz veciz nutuklar atıp, harikulade programlar yazıp milletin bulduğu bu fakirliğin, milletin kahrına sebep olacağından bahisle, arkadaşlarıma dedim ki, “İsmi mukaddes, işi ismine yakışmaz sonuçlar gördü milletimiz yoruldu. Partimizin adı ‘A Parti olsun” dedim. Arkadaşlarımın hepsinin gözünde, sukünetinde bir şey oldu, sizin gibi sustular. Herkesin kalbinde ‘A Parti mi?’ oldu. Alfabenin ilk harfinden başlayalım, yeniden başlayalım dedim. Bu A, onun A’sıdır dedim. Yüreklendirmeye çalışıyorum, onlar da sizin gibi şaşkın. Bu A, Anadolu’ya girdiğimiz Sultan Alparslan’ın A’sı, Diyar-ı Rum denilen bu vatanı Anadolu’ya dönüştürdüğümüz Anadolu’nun A’sı. Bin yıldır imparatorluklar kurduğumuz bu aziz vatanda, akılla, ahlakla, adaletle, azametle, adanmışlıkla kurduğumuz büyük medeniyetin A’sı. Bu A, yedi düvele diz çökmeyen, Türk yurdunun kapılarını Alparslan ile açıp, Atatürk ile mühürlediğimiz çelikten iradenin A’sı. Bu milletten gayrısına hesap vermez, borçluluk kabul etmez, adanmışlığımızın A’sı.”
İzmir’de 42 yaşındaki temizlik işçisi Özkan Aydik, hesabına gelen 23 milyon lirayı “Haram” diyerek bankaya gidip iade etti. Paranın iade edilip edilmediğini merak eden merak eden Aydik, “Banka yetkilileri paranın geldiği ve gittiği yeri kural gereği söyleyemediklerini bildirdi. Tedirgin oldum ve polis merkezine gidip durumu bildireceğim” dedi.
İzmir’in Menderes ilçesinde yaşayan temizlik işçisi, fatura ödemek için mobil bankacılık uygulamasına girdiğinde hesabındaki 23 milyon liranın üzerindeki parayı görünce hayatının şokunu yaşadı. Hesabına gelen 23 milyon lirayı hemen bankaya giderek iade eden dürüst vatandaş, şimdi o paranın nereden geldiğini ve parayı bankanın nereye iade ettiğini öğrenmek istediğini söyledi.
Menderes ilçesi Gölcükler Mahallesi’nde yaşayan 42 yaşındaki temizlik işçisi Özkan Aydik, 23 Ekim sabahı doğalgaz faturasını ödemek için mobil bankacılık uygulamasına girdiğinde hesabına 23 milyon 16 bin 393 Türk Lirası’nın yatırıldığını gördü. Hayatının şokunu yaşayan Aydik, durumu hemen bankanın müşteri hizmetlerine bildirdi. Bu paranın nereden geldiğini öğrenmek isteyen Özkan Aydik, bilgi verilmemesi üzerine hemen banka şubesine gitti. Hesabındaki fazla paranın tamamını bankaya iade eden Aydik, yine paranın nereden geldiğini öğrenemedi.
Aklının bulandırılmasını istemediği için durumu önceden kimseye söylemediğini aktaran Özkan Aydik, bankaya parayı iade ettikten sonra durumu ailesine ve komşusuna izah etti. Büyük tedirginlik yaşayan Özkan Aydik, komşusu Uğur Karaca’nın tavsiyesi üzerine durumu kamuoyuna da açıklamak istedi. Dürüst vatandaş, daha sonra Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek ifade verdi.
Büyük bir şok yaşadığını söyleyen Özkan Aydik, haram para olduğu için miktarın tümünü iade ettiğini söyledi. Aydik, “Doğalgaz faturamı ödemek için mobil bankacılık uygulamama girdiğimde hesabımda 23 milyon liranın üzerinde bir paranın olduğunu gördüm. Şaşkınlıkla hemen bankanın müşteri hizmetlerini aradım ve bu paranın nereden geldiğini sordum. Cevap alamayınca da hemen bankanın yolunu tuttum ve durumu izah ettim. Birkaç telefon görüşmesi yaptılar ve daha sonra ben gelen paranın tamamını, haram para olduğu için bankaya iade ettim” diye konuştu.
Özkan Aydik, “Ben bankaya gidip parayı iade edene kadar kimseye bu olaydan bahsetmedim belki aklımı bulandırırlar diye. Nasıl bir vatandaş gişeden para ödüyorsa o şekilde iademi yaptım. Sonra da hiç kimse gelip bu para nereden geldi diye sormadı banka yetkililerinden. Şüpheye girdim ve durumu komşuma izah ettim. Yani bu para nereden geldi, ben parayı iade ettim ama para nereye gitti; onu öğrenmek istiyorum. Paranın geldiği ve gittiği yeri kural gereği söyleyemediklerini bildirdi bana banka yetkilileri. Tedirgin oldum ve buradan da şimdi polis merkezine gidip durumu bildireceğim” açıklamasında bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun “Al şimdi bu ipi başının ucuna as” diye fırlattığı idam ipini makam odasına asan MHP lideri Devlet Bahçeli’den dikkat çeken bir çıkış geldi. Bahçeli, “Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında milletseverlik ve vatanseverlik yarışına girmesin. Siyasi şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesinler. Heveslerini kursaklarında bırakır, burunlarından getiririz” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, teröristbaşı Abdullah Öcalan için “Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de konuşsun, örgütün lağvedildiğini haykırsın” diyen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye idam ipi fırlatmış, Bahçeli de bu ipi alarak makam odasına asmıştı. Herkes bu davranışın sebebini merak ederken Bahçeli’den dikkat çeken bir çıkış geldi.
“YAĞLI URGAN ÖLÇÜŞTÜRMEYE HEVES ETMESİNLER”
Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu’nda konuşan Bahçeli, Dervişoğlu’na da yanıt verdi. “Biz dersimizi tarihten aldık” diyen Bahçeli, “Türküz, Türkçüyüz, Türk milliyetçileriyiz. Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında milletseverlik ve vatanseverlik yarışına girmesin. Siyasi şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesinler.Heveslerini kursaklarında bırakır, burunlarından getiririz. Makam ve mevki için vicdanını satanları adam yerine koymayız” ifadelerine yer verdi.
İYİ Parti lideri, parti grubunda yaptığı konuşmada “Hadi oradan. Burası, Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclisi. Burası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yer. Bizim cesetlerimizi çiğnemeden bu canibaşı bu Meclise giremez. Abdullah Öcalan’ı asamadınız ama bu milletin hayallerini astınız. Bu milletin utanç duymasına sebep oldunuz. Çıkıp diyorsunuz ki ‘Bu milattır’. Madem ki milattır, o zaman onun da bir hatırası olsun. Al şimdi bu ipi baş köşede başının ucuna as” demişti.
Nisan 2020 tarihindeki infaz düzenlemesi sonrası serbest kalan Alaattin Çakıcı, bugün MHP Genel Merkezi’ne gelerek Devlet Bahçeli’yle görüştü. Buluşmada çekilen fotoğrafta Bahçeli’nin Çakıcı’nın koluna girdiği görüldü.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için “Tecridi kaldırılsın, terörist başı gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini açıklasın” şeklindeki çağrısı ile tüm dikkatleri üzerine çeken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nisan 2020 tarihindeki infaz düzenlemesi sonrası serbest kalan Alaattin Çakıcı’yı kabul etti.
Konuyla ilgili MHP’nin resmi yayın organlarından açıklama henüz yapılmazken Devlet Bahçeli’nin kendisini ziyaret eden Alaattin Çakıcı’nın koluna girdiği ve gülümseyerek konuştukları anlar kameralar yansıdı.